Nöroloji
Nöroloji, beyin, omurilik, omurilikten çıkan sinirler ve kaslardan kaynaklanan hastalıkların teşhis ve tedavisiyle ilgilenmektedir. Nörolojik hastalıklar sinir sisteminin çok çeşitli ve farklı bölümlerini etkileyebilmektedir. Bu sebeple sinir sisteminin hastalığı sonucunda bozulan vücudun diğer organlarının hastalıkları da nöroloji bölümünün alanına girmektedir. Nöroloji, nöroşirurji, fizik tedavi ve rehabilitasyon, radyoloji, kardiyoloji, dahiliye gibi pek çok farklı tıp alanıyla multidisipliner bir çalışma sistemi içerisindedir.
Özel İzan Sağlık Hastanesi Nöroloji birimimizde; geniş bir yelpazedeki nörolojik hastalıkların tanı, ayaktan ve yatarak kısa süreli tedavi hizmetlerinin yanı sıra ilgili tıp alanlarıyla koordineli ilerleyerek kronik nörolojik hastalıkların uzun süreli tedavi ve takibi de gerçekleştirilmektedir. Nörolojik hastalıklarda hızlı tetkik ve teşhis çok büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle kliniğimiz tetkik ve tedaviyi en hızlı biçimde sonuçlandırmayı sağlayacak uzman hekim kadrosu ile hizmet vermektedir.
Kraniyal tomografi veya magnetik rezonans (MR) görüntülemesi, ekokardiografi, ekstrakranial dopler gibi tetkikler hastalarımıza uygulanmakta, alınan sonuçlar hastalarımızın takip ve tedavilerine katkıda bulunmaktadır.
Koma, ilerleyici inme, sık tekrarlayan nöbetler gibi hasta yaşamını tehlikeye sokan ciddi durumlarda hastalarımızın takip ve tedavisi yoğun bakım ünitesinde sürdürülmektedir.
Santral sinir sisteminin birçok hastalığında özellikle de epilepsi hastalığında ayırıcı tanı amacı ile kullanılan EEG (elektroensafolografi) tetkiki de hastanemizde yapılabilmektedir.
İleri Teknoloji
Tecrübeli Doktorlar
Sık Sorulan Sorular
Alzheimer hastalığı, günlük yaşamsal aktivitelerde azalma ve bilişsel yeteneklerde bozulma ile karakterize, nöropsikiyatrik semptomların ve davranış değişikliklerinin eşlik ettiği nörodejeneratif bir hastalıktır.
İnme veya iskemik beyin-damar hastalığı, merkezi sinir sistemine giden damarların hastalıkları sonucu gelişen tıkanıklıklar ya da damar dışına kanamaların yol açtığı ani ya da iktal, fokal veya global nörolojik belirti gelişimi olarak tanımlanabilir. Belirtiler 24 saati geçmeden tamamen düzelirse geçici iskemik atak, 24 saati geçip 3 hafta içinde düzelme gösterirse geri dönücü iskemik nörolojik defisit şeklinde adlandırılır.
Hafif belirtilerin gözden kaçabildiği ya da beynin nispeten sessiz kalan bir bölgesinin tutulduğu durumlarda tesadüfen görüntülemelerde tespit edilen inmelere sessiz enfarkt ya da sessiz inme denmektedir. İnmenin bu çeşidinde, birçok küçük lezyonun zamanla birikimiyle çeşitli sendrom ve spesifik klinik tablolar da gelişebilmektedir.
Migrenin neden ortaya çıktığı tam olarak bilinmemektedir. Migrenin beyindeki kan damarları ve elektriksel sinir uyarısını ileten kimyasal maddelerdeki değişikliklere bağlı olduğu düşünülmektedir, ancak bu değişikliklerin neden oluştuğu konusunda araştırmalar halen sürmektedir. Migren gelişme eğiliminin kalıtımla geçip geçmediğini bilmiyoruz. Çalışmalara göre, eğer anne-babadan birinde migren varsa, çocukta da olma olasılığı %40’tır. Eğer her ikisinde de migren varsa, çocukta da %75 olasılıkla migren görülecektir. Tek yumurta ikizlerinde çift yumurta ikizlerine göre migrene yatkınlık daha fazladır.
Birçok kadında adet kanamasından hemen önce östrojen hormonu düzeylerinin azalması migren ağrısına yol açabilir.
Birçok faktör migreni başlatabilir. Bu tetikleyici faktörlere karşı duyarlı olan kişiler, bu faktörlerden uzak durarak migrenin getirdiği kısıtlamalardan büyük ölçüde kurtulabilirler.