Nasıl Muayene Olurum?

Nasıl Randevu Alırım?

Muayene olmak istediğiniz bölüme randevu almak için en az bir gün öncesinden Hastane Danışma Hattı’nı 0252 512 93 00 numaralı telefondan arayarak istediğiniz bölüme randevu oluşturabilirsiniz. Ayrıca izansaglik.com web sayfası Online İşlemler menüsü üzerinden istediğiniz bölüme randevu oluşturabilirsiniz.

Bazı branş hekimlerinin randevu ile çalışmadığını belirtmek isteriz. Lütfen muayene olmak istediğiniz branş ve hekimin randevulu çalışıp çalışmadığını sorunuz.

Nasıl Muayene Olurum?

Hastanemize randevulu olarak gelen hastalar randevu saatinde, randevusuz gelen hastalar ise sıra numarasına göre muayeneye alınacaktır.

İlk kaydınız yapıldıktan sonra muayene olacağınız polikliniğinize gidiniz.

Engelli ve yaşlı hastalar kendilerine ayrılan bankodan öncelikli sıra alabilirler.

Poliklinik muayenelerimiz sabah 09:00 – 12:00 öğlen 13:30 – 16:30 arasındadır.

Doktorun müdahale veya ameliyat programı olması halinde muayene saatleri değişebilir. Bu gibi durumlarda muayene olabileceğiniz saatle ilgili bilgiyi poliklinik sekreterlerinden alabilir ve ışıklı panomuzdan da doktorunuzu takip edebilirsiniz.

Hastanemiz iki bloktan oluşmaktadır. Ön blok 3. katta Ameliyathane, Erişkin ve Yeni Doğan Yoğun Bakım, Doğumhane ve Kadın Doğum Servisi, 2. katta dahili ve cerrahi birim hastalarının yattığı genel servis, 1. Katta Kadın Doğum ve Çocuk hastalarının yattığı servis, arka blok 1. katta ve zemin kat boyunca poliklinikler bulunmaktadır. Ayrıca zemin katta radyoloji, acil servis, hasta kabul ve yatış birimleri ile hasta hakları birimi bulunmaktadır.

Hasta yatış ve taburcu işlemleri, gündüz hasta yatış ve taburcu biriminde tıbbi sekreterler tarafından; gece ve hafta sonu nöbetçi sekreter tarafından yapılmaktadır.

Hastanemiz içerisinde muayene, tetkik ya da yatış sürecinde hasta ve yakınlarının sağlığını ve güvenliğini korumak üzere, konulmuş kurallara uymaya özen göstermenizi rica ederiz.

Poliklinik muayenemizden sonra laboratuar istendi ise laboratuar kayda, radyolojik inceleme istendi ise radyoloji kayda, her ikisi istendi ise her ikisine de kayıt yaptırınız.

İstenenler bilgisayar sisteminden yapıldığı için size herhangi bir evrak verilmeyecektir.

Kayıt bölümündeki görevli sistem üzerinden kaydınızı bulup işlem yapacaktır.

Tetkikleriniz alacağınız tetkik sıra numarası ile yapılacaktır. Laboratuar ve radyoloji tetkik sonuçlarının ne zaman çıkacağı konusunda size bilgi verilecektir.

Tetkik sonuçlarınızı aldıktan sonra muayene olduğunuz poliklinik sekreterine iletiniz.

Sonuçlarının sıra ile değerlendirilecek ve size son durum hakkında hekimleriniz tarafından bilgi verilecektir.

Eğer gerekirse Özel Hasta bankosundan raporunuzu yazdırabilirsiniz. Kontrol muayenelerinde de aynı prosedür uygulanacaktır.

Her türlü ihtiyacınızda Hasta Hakları Birimimize başvurabilirsiniz.

Hastanemizde kurum hastalarından yasal olarak belirlenen fark ücreti alınmaktadır.

Özel hastalarımız için TTB fiyatı üzerinden iskontolu kurum fiyatlarımız uygulanmaktadır.

Hekimlerimize sorularınız için internet sitemizde doktorunuza ait Email adresinden ulaşabilirsiniz.

Hastaneye Gelirken                  

Hastanemize gelirken yanınızda T.C kimlik numarasının yazılı olduğu nüfus cüzdanınızı, ehliyetinizi veya özel sigorta kartınızı mutlaka getiriniz. Bu istenilen belgeler hastanemize geldiğinizde yapılacak olan muayene veya yatarak tedavilerde herhangi bir yanlışlığa sebebiyet verilmemesi için gerekmektedir.

Tedavinizin eksiksiz sağlanabilmesi için evde kullandığınız ilaçlarınızı veya ilaç isimlerini yanınızda  getirmeyi unutmayınız.

Reçeteli ilaçlarınızın yanı sıra kullandığınız vitaminler, aspirin ve bitki tedavilerini de getirmeyi, hekiminiz talep ettiyse, ilgili röntgen, tetkik sonuçları ya da raporlarınızı da mutlaka beraberinizde bulundurmanızda fayda olacaktır.

Hastanemize gelmeden önce yaptıracağınız işlemler ve gerekli hazırlıklar hakkında her türlü bilgiyi 0252 512 93 00 numaralı Danışma Hattı’nı arayarak görevli arkadaşlarımızdan öğrenebilirsiniz. Danışma Hattı’nda görevli arkadaşlarımızdan hastanemizin bölümleri, doktorları ve çalışma saatleri hakkında bilgi alabilirsiniz. İlgili birimler için randevu taleplerinizi de yine bu arkadaşlarımız karşılayacaktır.

Tetkik Hazırlıkları                  

Laboratuvar testleri, örnek alımından sonuçlanmasına kadar üç aşamadan geçmektedir. Örnek alınmadan önceki aşama (preanalitik dönem), örneğin alınarak laboratuvarda analiz edildiği aşama (anailitik dönem) ve sonuçların raporlandığı aşama (postanalitik dönem).  Preanalitik dönem, örneğin henüz alınmadığı dönem olduğundan buradaki olayları, örneği verecek kişiden başkası kontrol edemez ve bu durumlar doğrudan sonuçları etkilemektedir. Dolayısı ile laboratuvara örnek vermeden önce bilinmesi gerekenler aşağıda belirtilmiştir.

Günlük biyolojik ritim, egzersiz, açlık, diyet, ilaç alınması, alkol veya sigara kullanılması birçok laboratuvar tetkikini etkilemektedir. Glukoz, kortizol, demir, vitamin B12, folat, parathormon, TSH, kolesterol ve diğer kan yağları  gibi testlerin seviyeleri sabah ve öğleden sonra, ayrıca aç ve tok olmanıza bağlı olarak hastalığınızın teşhisini etkileyecek kadar oynamaktadır. Bu nedenle, birçok laboratuvar tetkiki için sabah ve 10-12 saat açlık sonrası örnek verilmesi gerekmektedir. Bu durum için “sabah açlığı” terimi kullanılmaktadır. “Uzamış açlık” olarak tabir edilen, gün içindeki 10-12 saatlik açlık, laboratuvar test sonuçlarını olumsuz etkilediği için öğleden sonraya sarkmış açlık sonrası alınan testler doğru sonuç vermemektedir.

ÖRNEK ALMA

İDRAR: İdrar örneklerinin alınması ve laboratuvara ulaştırılmasında; idrar toplama yöntemi, idrar kapları ve saklama koşulları gibi değişkenler, analiz sonuçlarını etkileyerek tanı ve tedavi kararlarında yönlendirici oldukları için çok önemlidir.

İdrar örnekleri şişe, plastik bardak gibi kaplara alınmamalıdır. Her zaman laboratuvardan temin edilen steril kaplara alınmalıdır.

Orta akım idrarı idrarda bakteri kültürü için önerilen toplama şeklidir. Ürogenital bölgenin temizliği için gerekli tüm malzemeler ve laboratuvar görevlilerinden temin edilir. Temizlik işleminden sonra bir miktar idrar dışarı yapıldıktan sonra gelen idrar kaba alınır.

Örnek en kısa sürede laboratuara ulaştırılmalıdır.

Sondalı hastalardan evde örnek alınmamalıdır. Laboratuar personelimiz örnek alma konusunda size yardımcı olacaktır.

BALGAM :  Balgam örnekleri çoğunlukla solunum yolu patojenlerini tesbit amacıyla istenir.  Balgam örnekleri şişe, plastik bardak gibi kaplara alınmamalıdır. Her zaman laboratuvardan temin edilen steril kaplara alınmalıdır. Ağzınızı suyla çalkaladıktan sonra güçlü bir öksürmeyle çıkarılan balgam steril kaba tükürülür. Örnekle birlikte tükürük veya post-nazal akıntı olmamalıdır.

Tüberküloz kültürü istemlerinde 3 gün üst üste alınan sabah balgam örneği uygun örnektir.

DIŞKI : Dışkı örnekleri çoğunlukla viral / bakteriyel diyare etkenlerini bulmak, parazit ve parazit yumurtası aramak, gastrointestinal sistem kanamalarını (gizli kan) saptamak amacı ile kullanılır.

Kültür için örnek toplanması

Dışkı örneğinin toplanması

•Laboratuvardan temin edilen kaba, hasta tarafından toplanır.

•Dışkı, kuru bir kaba yapıldıktan sonra plastik veya tahta kaşıkla, burgulu kapaklı transfer kabına da aktarılabilir.

•Tuvalet kağıtları örnek toplamada kullanılmamalıdır.

•Bebeklerde, ters çevirilmiş (plastik kısmı iç tarafa gelecek şekilde bağlanmış) çocuk bezi kullanılmalıdır (bezin dışkıyı emmemesi için).

Örnek toplanırken dikkat edilmesi gerekenler

•Dışkıya kesinlikle idrar karışmaması gerekir.

•Dışkının mukuslu, cerahatlı ve kanlı yerlerinden örnek alınmalıdır.

•Dışkı incelemeleri için fındık büyüklüğünde (1-2 g) dışkı yeterlidir.

•Dışkı toplandıktan sonra en kısa sürede (1 saat) laboratuvara gönderilmelidir.

Parazit aranması için örnek toplanması

Parazit ve parazit yumurtalarının saptanabilmesi için de, 3 gün arka arkaya örnek toplanıp laboratuvara gönderilmesi tercih edilir.

Örneğin taze, kurumamış olması gerekir, özellikle amip aranacak örnekler, yarım saat içerisinde laboratuvarda olmalıdır.

Örnek verilmeden önce radyolojide kullanılan kontras maddelerden alınmamış olması gerekir.

Enterobius vermicularis aranması (Selofan band yöntemi)

Kıl kurtları, sabah erken saatlerde anüs etrafına yumurta bıraktıkları için, bu bölgeden selofan band yöntemi ile alınan örnek, bir lam üzerine yapıştırılarak laboratuvara gönderilir. Bu konuda, laboratuvar görevlilerince ayrıntılı bilgi verilecektir.

Dışkıda gizli kan için örnek toplanması

Laboratuvara, örnek kabı içerisinde dışkı gönderilebileceği gibi, laboratuvardan alınan test kartlarına dışkı sürüldükten sonra geri gönderilerek de gizli kan bakılması sağlanır.

RİNOLİGHT: Allerjik Rinit (Saman Nezlesi) Tedavisi İçin Medikal Fototerapi

İltihaplı ve çok hızlı çoğalan deri hastalıklarının tedavisinde, farklı ışık tedavileri yıllardır başarı ile kullanılmıştır ancak burun mukozasının iltihaplı hastalıklarından biri olan allerjik riniti tedavi edebilen ilk metot, rhinolight fototerapidir.

Burun içi Rhinolight fototerapi, allerji yaratan etkenlerin, nasıl septomlar verdiğine bakılmaksızın, allerjik burun akıntısının tedavisi için geliştirilmiştir.
Rhinolight medikal fototerapi, burun içerisine yapılan ışık tedavisidir. Nazal mukozanın bu ışığa maruz bırakılması, allerjik rinitin birçok semptomunu azaltır ya da sona erdirir. Ağrısız tıbbi tedavi, sadece birkaç dakika sürmektedir. Hastaların yaşam kalitesi, uygulanan fototerapi sayesinde bir ya da iki tedaviden hemen sonra daha iyi hale gelmektedir. Hem mevsimsel hem de tüm yıl süren allerjik nezlesi olan hastalarda ışık tedavisi ile burunda allerjiye bağlı gelişen kaşıntı, akıntı, tıkanma, hapşuruk gibi her türlü şikayet başarı ile azaltılmakta ya da yok edilmektedir.

Rhinolight Tedavisinin Uygulandığı Hastalar :

  1. Kombine oral antihistaminik ve burun içi ilaç tedavisi kullanılarak yeterince kontrol edilemeyen semptomları olan hastalar,
  2. Olağan ilaç tedavisinin istenmeyen etkileri tetiklediği veya ilaç etkileşimi ile sonuçlandığı hastalar,
  3. Uzun süreli ilaç tedavisi almak istemeyen hastalar.

Rhinolight Tedavisinin Uygulanamadığı Hastalar :

  1. Anatomik bir problem (örneğin septum sapması) nedeniyle, tedavinin reçetede yazılan dozda yapılmasının teknik olarak imkansız olduğu hastalar için,
  2. Allerjik rinitin yanı sıra burun boşluğunun diğer aktif iltihaplı hastalıklarından (örneğin bakteriyel veya viral enfeksiyon) şikayeti olan hastalar için.
  3. Diğer ciddi hastalıkları (örneğin, nasopharyngealis tümörü) olan hastalar için. Bu olasılıkları gidermek için tedaviden önce otorengolojik muayene tavsiye edilir.
  4. Işığın etkisi nedeniyle daha önceden derileri üzerinde herhangi bir kronik değişim meydana gelen hastalar için.
  5. Çocuklarda, ışık tedavisi kullanımı ile ilgili henüz yeterli klinik bilgi birikimi olmadığından, Rhinolight uygulaması 14 yaş altında önerilmemektedir.

Tedavinin Hastalar Açısından Etkinliği

Rhinolight medikal fototerapi ile tedavi görmüş olan bütün hastalar, nazal semptomların (nazal kaşıntı, hapşırık, rinore, nazal tıkanıklık vb. gibi) azaldığını ya da durduğunu belirtmektedirler.
Hastalar tedavi süresince, başka hiçbir tedavi uygulamasına maruz bırakılmamışlardır. Sözkonusu hastalar, tıbbi tedaviye dirençli, allerjik rinit şikayeti olan hastalardır. Tedavi dönemi, polen seviyesinin sabit artışı ile aynı zamana denk gelmiştir.

Tedavi :

Rhinolight medikal fototerapi tedavileri, birbirini takip eden iki hafta sürmektedir.

  • Tedaviden sonuç alınabilmesi için minimum 6 seans uygulanması gerekir.
  • İlk tedavi, burun deliği başına 2 dakika sürer. Bundan sonra tedavilerin süresi burun deliği başına 3 dakikaya ulaşıncaya kadar aşamalı olarak artırılır.
  • Tedavi, yeni bir allerjik reaksiyonun ortaya çıkmasının üzerine ya da yeni bir polen mevsiminin başlangıç aşamasında tekrar edilebilir.
  • Bazı vakalarda nazal mukozada kuruluk meydana gelmektedir. Bu durum, A vitamini yağı ile başarılı olarak tedavi edilebilmektedir.
  • Çocuklarda, ışık tedavisi kullanımı ile ilgili henüz yeterli klinik bilgi birikimi olmadığından, Rhinolight uygulaması 14 yaş altında önerilmemektedir.

Yan Etkileri:

Tedavinin tek olası yan etkisi, burun mukozasında kuruluktur. Bu durumda mukozaya A vitamini yağı uygulanmalıdır.

Dikkat Edilmesi Gerekenler :

Tedavi süresinde ışığın göze temasından kaçınınız.

Tedavi süresinde, belirli bir alanın uzun bir süreli aydınlatılmasından kaynaklanan burun mukozası kurululuğunu engellemek için, burun boşluğunu dikkatli ve sürekli dairesel hareketlerle ışığın, mukozanın farklı yerlere teması sağlanmaktadır.

Deri yüzeyinin, diğer alanların ya da cisimlerin aydınlatılması, kesinlikle önerilmemektedir.

Botox

BOTOX NEDİR?

Botoks (Botulinum toksini),Clostridium botulinum adlı  bakteriden elde edilen bir  toksindir. Botoks, sinir uçlarında  iletimi sağlayan maddelerin   salınımını  engelleyip, sinirler ile  sinirlerin  ulaştığı organlar   arasındaki   iletimi  durdurarak  etkisini  gösterir. Sinir iletiminin durması, sinirin ulaştığı organın işlevlerinin azalması ya da tamamen kaybolmasını sağlar.Botoks’un etki mekanizmasından tıpta da  yararlanılmaktadır.

Plastik cerrahi alanında ise genellikle mimik kaslarının hareketleri  ile  ortaya  çıkan yüzdeki çizgilenmeleri azaltmak  ve aşırı  terleyen bölgelerdeki terlemeyi azaltmak amacı  ile kullanılır. Botoks, injeksiyon şeklinde uygulanır ve ağrılı bir  işlem  değildir, injeksiyon  anında  hafif  bir  ağrı hissedilebilir. Mimik  kaslarının hareketlerinde azalma istenirse de mimik kaslarının içine, terleme şikayetinin azalması istendiğinde deri içine injeksiyon yapılır. Botoks’un etkisi  injeksiyonu  takiben  ilk hafta içinde ortaya çıkar ve etki süresi 3–9 ay olmakla beraber ortalama 6 aydır.

Etkisini yitirdiğinde uygulama tekrarlanabilir.2 yıl boyunca düzenli olarak botoks uygulanan kişiler uygulamaya aynı düzende devam ettiklerinde  kaslarında  belirgin bir  zayıflama ve buna  bağlı yüz ifadesinde  değişim  olabilir. Bu nedenle  uygulamaların 2 yıldan sonra, daha uzun aralıklarla yapılmasında yarar vardır. Mimik   kaslarına  botoks   uygulanarak  bu  kasların   hareketleri zayıflatılabilir, kas hareketlerindeki azalma, üzerindeki derinin, kas hareketleri ile katlanmasını  ve katlanmaya  bağlı çizgilenmeyi de azaltır. Bu şekilde yaşlı ve kızgın olarak görünen yüz ifadesindede belirgin bir düzelme sağlanır. Botoks, ter  bezlerine  uygulandığında, ter bezleri ile sinir uçları arasındaki   iletim de   durdurularak   ter   bezlerinin    çalışması azaltılabilir. Vücudun  en çok  terleyen bölgeleri, avuç  içleri  ve koltuk altı  bölgesidir.  Aşırı  terleme ve  buna  bağlı  ter  kokusu şikayeti olan kişilerin terleyen bölgelerine botoks uygulandığında şikayetlerinde düzelme sağlanır.

SAĞLIK ÜZERİNDE ETKİSİ VARMI?

Botoks’un sağlık  üzerine  ciddi bir yan etkisi yoktur. Uygulama  sonrası  geçici  bir şişlik , morarma, nadiren de geçici olarak göz kapağında düşüklük yapabilir. Bu nedenle gebelik ve emzirme döneminde botoks uygulamalarının yapılmaması önerilir. Sinir-kas sistemine ait hastalığı olan kişilerde uygulanmamalıdır